HAKKARİ, ŞIRNAK, CİZRE, SİİRT, TİLLO, VAN TURU

4 Gece 5 Gün, 4 Gece Otel Konaklama

10/14 Haziran 2025

 

Doğu Anadolu'nun Kültür Mozaiği ve Bir Doğa Şöleni ‘’Hakkari’’

 

Uçak:

Gidiş: Pegasus, Sabiha Gökçen/Muş, 06.40/08.35

Dönüş: Ajet, Van/Sabiha Gökçen, 19.45/22.05

 

TUR PROGRAMI

1. Gün: İstanbul, Muş, Murat Köprüsü, Bitlis, İhlasiye Medresesi, Tillo, İbrahim Hakkı, İsmail Fakirullah Türbesi, Siirt, Siirt Ulu Camii

Değerli misafirlerimiz, sabah saatlerinde havalimanında buluşup, biniş işlemlerimizin ardından Muş yolculuğumuza başlıyoruz.  Muş Havalimanı’na inişimizin ardından Muş şehrini panoramik görerek, Murat Çayı üzerinde bulunan Tarihi Murat Köprüsü ilk ziyaret noktamız olacak. Rehberimizden Tarihi Murat Köprüsü’nün hikayesini dinleyip fotoğraflarımızı aldıktan sonra yönümüzü Bitlis’e doğru çeviriyoruz. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en değerli ovalarından biri olan Muş Ovası’nda yapacağımız yolculuğumuzun ardından Bitlis şehrine ulaşıyoruz. Rehberimizden Bitlis’te Beş Minare türküsünün hikayesini dinleyerek, Selçuklular döneminde yapılmış, 1216 yılına tarihlenen Anadolu’nun en eski medreselerinden biri olan İhlasiye Medresesi’ni ziyaret ediyoruz. Medrese gezimizin ardından Bitlis’te kısa bir serbest zaman veriyoruz ve ardından Siirt’e doğru hareket ediyoruz. Baykan ilçesindeki Veysel Karani Türbesi Anadolu’nun en önemli dini ziyaret noktalarından.Buradaki türbeyi gördükten sonra Tillo'ya hareket ediyoruz. Tillo’da İbrahim Hakkı Hazretleri’nin hocası İsmail Fakirullah’ın vefatı üzerine “Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?” diyerek astronomi ve mimari açıdan büyük bir bilim harikasına imza attığı türbeyi geziyoruz. Rehberimizden türbe hakkında bilgileri aldıktan sonra Tillo cam teras üzerinden, bu harika vadiyi fotoğrafladıktan sonra Siirt’e dönüyoruz. Siirt Ulu Camii’ni gezip çarşıdaki serbest zamanımızın ardından akşam yemeği ve konaklama için otelimize yerleşiyoruz. Konaklama SİİRT

Kahvaltı: Bölge restoranında serbest menü (Ekstra)

Öğle Yemeği: Bölge restoranında serbest menü (Ekstra)

Akşam Yemeği: Tur ücretine dahil olarak otelde açık büfe veya set menü şeklinde sunuluyor

Katedilecek mesafe: 350 km

 

2. Gün: Siirt, Rasıl Hacar, Botan Vadisi, Şırnak, Kasrik Kalesi, Abdaliye Medresesi, Mem-u Zin Türbesi, Cizre Ulu Camii, Kırmızı Medrese, El Cezeri Türbesi, Hz. Nuh Türbesi, Dengbej Evi, Cizre Kalesi, Bırca Belek Parkı

Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından Rasıl Hacar ve Botan kanyonunun muhteşem manzarasını görmeye gidiyoruz. Altından tüm haşmetiyle geçmekte olan Botan çayına tepeden kuşbakışı bakan Taşbaşı Mağarası, ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunuyor. Botan’ı yaklaşık 350 metre yükseklikten gören mağara, kireç taşı kayalıklarının milattan önceki devirlerde oyulmasıyla oluşmuş. Dicle Nehri'nin bir kolu olan Botan aynı zamanda tarihsel bir bölgeyi ifade ediyor; Şırnak, Siirt, Mardin'in doğusu ve Batman bölgesini kapsar. Ksenofon MÖ 400 yılında yazdığı Anabasis (Onbinlerin Dönüşü) adlı eserinde nehirden oldukça fazla bahseder. Bu güzel kanyonda fotoğraflarımızı çektikten sonra Eruh – Şırnak güzergahını takiben varacağımız, Dicle ırmağının sağ kıyısında kurulu Cizre'nin geçmişi rivayete göre Nuh Tufanına dayanır. Nuh’un gemisinin indiği yer olduğuna inanılan Cudi Dağı’nın eteğindeki Cizre’de ilk durağımız içinde barındırdığı ilahi aşk hikayesi ile bizleri büyüleyecek olan Mem-u Zin Türbesi. Rehberimizden bu ölümsüz 550 yıllık aşk hikayesini dinledikten sonra, 639 yılında kiliseden camiye dönüştürülmüş ve 1160 senesinde yeniden inşa edilmiş olan Cizre Ulu Cami’yi ziyaret edeceğiz. Cizre Ulu Cami’de yer alan El Cezeri yapımı ünlü ejder figürlerinden bir tanesi günümüzde İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde, bir diğer figür ise 1969 yılında yerinden sökülerek çalınmış ve günümüzde Kopenhag David Samling Müzesi’nde sergileniyor. Cami ziyaretimiz sonrasında ise halk arasında ‘’Medresa Sor’’ olarak bilinen kırmızı tuğlalarla örülmüş mescit, türbe gibi farklı yapıları içinde barındıran ve açık avlulu medreseler grubunda karşımıza çıkan Kırmızı Medrese’ye ulaşıyoruz. Buradaki anlatım ve fotoğraflarımızın ardından robotik sistemlerin kurucusu ve sibernetiğin öncüsü olarak bilinen, zamanının en ünlü bilim insanı olan Ebu'l-iz El Cezeri‘nin Türbesi’ni ziyaret ediyoruz. İnsanlığın ikinci babası olarak bilinen Hz.Nuh’un kabrini ziyaret etmemizin ardından  Mehmet Ağa Kasrı’ndaki Dengbej Evi’nde çay molamızı verirken yerel sanatçıların seslendireceği “kılamları” dinleyerek Cizre musikisiyle tanışacağız (Eğer ziyarete müsait olursa). Cizre gezimizin sonunda Dicle Nehri’nin kıyısında kurulmuş olan Cizre Kalesini dışarıdan göreceğiz. Burada kısa bir yürüyüş yapıp Cudi Dağı manzaraları eşliğinde Şırnak’a varmadan önce Dicle nehrinin kollarından olan Kasrik Çayı kenarında çay molamızı vereceğiz. Tarihte ‘’Krallar Geçidi’’ olarak da bilinen, Cudi ve Gabar Dağlarının kesiştiği Kasrik Boğazı’nda kaleyi panoramik seyrederek günümüzü sonlandıracağız. Konaklama ŞIRNAK

Kahvaltı: Tur ücretine dahil olarak otelde açık büfe olarak sunuluyor

Öğle Yemeği: Bölge restoranında serbest menü (Ekstra)

Akşam Yemeği: Tur ücretine dahil olarak otelde açık büfe veya set menü şeklinde sunuluyor

Katedilecek mesafe: 200 km

 

3. Gün: Şırnak, Çukurca, Taş Evler, Tahin Atölyesi, Zap Suyu, Hakkari

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Çukurca’ya doğru hareket ediyoruz. Yaklaşık 4 saat sürecek yolculuk boyunca ilkbaharda renkli vadileri ve ters laleleri görüp fotoğraflıyoruz. (Mevsimine göre laleleri görebilmekteyiz) Ardından Çukurca’ya ulaşarak öğle yemeğimizi alıyor Çukurca, Urartuların ilk yerleşim yerlerinden biri olarak biliniyor. Bu küçük kasabayı "mir" adı verilen dini ve siyasi şeflikler Hakkâri Beyliği 'ne tabii olarak yönetmişler. Musul sorunu ile önem kazanan Çukurca, 1926 yılında Ankara Antlaşması ile Türkiye toprakları içine alınmış ve 1953 yılında ilçe yapılmış. Çukurca’da Türkiye-Irak sınırına en yakın noktaya varıyoruz. Geleneksel yöntemlerle hazırlanan tarihi tahin atölyesine (açıksa) uğrayıp, susamın taş değirmenlerde öğütülmesiyle yapılan meşhur tahinin yapımı hakkında bilgi alıyoruz. İlçe merkezine hâkim bir noktada olan Çel Kalesi eteğindeki Ermeni Taş Evlerini, Emir Şaban Camisini geziyor, çeltik tarlalarını fotoğraflıyoruz. Buradaki serbest zamanımızı değerlendirdikten sonra Zap Suyunu takip ederek Hakkari’ye ulaşıp akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz. Konaklama HAKKARİ

Not: Hakkari şehrinde farklı alternatif bulunmadığından Şenler Otel’de (3*) ya da benzeri bir otelde konaklayacağız. Akşam yemeği, otelin dışında yöresel bir restoranda alınmaktadır.

Kahvaltı: Tur ücretine dahil olarak otelde açık büfe sunuluyor.

Öğle Yemeği: Bölge restoranında serbest menü (Ekstra)

Akşam Yemeği: Tur ücretine dahil olarak restoranda set menü şeklinde sunuluyor.

Katedilecek mesafe: 230 km

 

4. Gün: Zap Vadisi Seyir Terası, Meydan Medresesi, Berçelan Yaylası, Devrimci Gençlik Köprüsü

Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından fotoğraf tutkunları için eşsiz bir deneyim sunan Sümbül Dağı’nı ve Zap Vadisi’nin kıvrımlarını yakından görebileceğimiz seyir terasına çıkıyoruz. Burada fotoğraflarımızı aldıktan sonra günümüze kadar orijinal yapısını koruyarak gelmiş 18.yy’da inşa edilen iki katlı açık avlulu ve avlu içerisindeki taş oyma süslemeleri ile Hakkari’nin tek anıtsal yapısı olan Meydan Medresesi’ni geziyoruz. Ardından Hakkari’nin eşsiz coğrafyasında; yemyeşil vadileri, zirveleri süsleyen kar beyazı yayla çiçekleri ile harika görüntüler alabileceğimiz Berçelan Yaylası’na doğru hareket ediyoruz (ulaşım ayrı bir minibüsle). 3300 m rakımlı Berçelan Yaylası, diğerleri gibi yöre halkının yazın hayvanlarını otlatmak ve ürünlerini değerlendirmek için göç ettikleri, geleneksel kara çadırları ile yaşadıkları bir yayla. Özel bir floraya sahiptir. (Yürüyüşe uygun kıyafet ve ayakkabı bulundurmak gerekir, kolaylık açısından baton tavsiye olunur. Alternatif: hava ve yol koşullarına bağlı olarak Cennet Cehennem Vadisi’ni ziyaret edebiliriz). Burada rehberimizin vereceği serbest zamanın ardından Yüksekova’ya gitmek için yola çıkıyoruz. Zap suyunun oluşturduğu vadi ve kanyonlar arasından geçerken, yol üzerinde 1969 yılında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının öncülüğünde yapılan 70 metre uzunluğundaki asma köprüde (Devrimci Gençlik Köprüsü) fotoğraf molası veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından Hakkari’ye ulaşıyor ve çarşıda alışveriş yapma imkânı buluyoruz. Alışveriş molamızın ardından akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz. Konaklama HAKKARİ

Kahvaltı: Tur ücretine dahil olarak otelde açık büfe sunuluyor

Öğle Yemeği: Bölge restoranında serbest menü (Ekstra)

Akşam Yemeği: Tur ücretine dahil olarak otelde açık büfe veya set menü şeklinde sunuluyor

Katedilecek mesafe: 120 km

 

5. Gün: Hakkari, Başkale, Vanadokya, Bartholomeus Kilisesi, Hoşap Kalesi (Panoramik), Çavuştepe Kalesi, Van, İstanbul

Değerli misafirlerimiz, sabah otelde alacağımız kahvaltımızın ardından, yöre halkının Kapadokya’ya benzerliğinden dolayı Vanadokya ismini verdiği; Van’ın Başkale ilçesine bağlı Yavuzlar Köyü’nde volkanik Yiğit Dağı'nın püskürttüğü kayaçların, yağmur sularının ve rüzgarın aşındırmasıyla ortaya çıkan peri bacalarını görmek üzere otelimizden ayrılıyoruz. Her yıl özellikle yaz mevsiminde çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlayan peri bacaları, son yıllarda yağışların etkisiyle ortaya çıkan, metrelerce uzunluktaki çok sayıda tünel ve mağarayla da dikkatleri çekiyor. Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuğumuzun ardından bölgeye varışımızla birlikte Kapadokya bölgesine benzerliğine sizlerde şaşıracaksınız. Burada vereceğimiz serbest zaman sonrasında Büyük Zap Vadisi'ne bakan bir tepe üzerine kurulmuş olan Aziz Bartholomeus Kilisesi’ni görüyoruz. En yaygın inanışa göre kilise Aziz Bartholomeus'un mezarı üzerine 4'ncü yüzyılda inşa edilmiştir. Kilise hakkında rehberimizden bilgileri aldıktan sonra Hoşap Suyu’nun kuzeybatısında sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulan Hoşap Kalesi’ni (panoramik) görüyoruz. Sarp bir yamaç üzerindeki kale Van'a yaklaşık 60 km uzaklıkta Başkale yolu üzerinde, Güzelsu mevkiinde bulunuyor ve son halini 1643 yılında almış. İran yolunu denetleyen ve Hoşap suyunun sarp kayalıkları üzerinde yükselen kale eskiden beri stratejik önemini korumuş. Burada vereceğimiz fotoğraf molasının ardından Urartu Kralı II. Sarduri’nin MÖ. 764-735 yılları arasında yaptırmış olduğu Çavuştepe Kalesi’ni geziyoruz. Kale içerisinde tekstil atölyesi, buğday deposu kalıntılarını, Tanrı İrmuşini adına yapılan tapınağı, odaları, taş surları, saray ve mahzenleri gördükten sonra Van Ferit Melen Havalimanı’na hareket ediyoruz. Sabiha Gökçen’e uçuşumuz ardından, güzel anılar biriktirdiğimiz turumuz sonrası bir başka Sumertur organizasyonunda görüşmek üzere vedalaşıyoruz.

Kahvaltı: Tur ücretine dahil olarak otelde açık büfe sunuluyor

Öğle Yemeği: Bölge restoranında serbest menü veya piknik (Ekstra)

Akşam Yemeği: Bölge restoranında serbest menü (Ekstra)

Katedilecek mesafe: 250 km

 

Ücrete Dâhil Olan Hizmetler

• Gidiş/Dönüş uçak biletleri
• Havalimanı transferleri ve yerel ulaşım hizmetleri
• 4 Gece yarım pansiyon konaklama
• Otelimizde açık büfe 4 sabah kahvaltısı
• Otelimizde veya restoranda açık büfe veya set menü 4 akşam yemeği
• Profesyonel kokartlı rehberlik hizmeti
• Tüm çevre gezileri
• Araç içi su ikramı
• 1618 Nolu Turizm Kanununa Göre Zorunlu Seyahat Sigortası

 

Ücrete Dâhil Olmayan Hizmetler

• Programda belirtilen ilk gün sabah kahvaltısı
• Programda belirtilen son gün akşam yemeği
• Tüm Öğle Yemekleri
• Tüm Yemeklerde Alınan İçecekler
• Müze Kart (Turizm ve kültür bakanlığına bağlı müzelere girişlerde gereklidir.)

• Müze ören yeri giriş ücretleri
• Berçalan Yaylası minibüs ücretleri

• Tüm özel harcamalar

 

TUR ÜCRETİ: 25 999 TL

Tek kişilik oda farkı: 5 999 TL